1970 lerin başında Eleanor Rosch anlamsal ve algısal ulamların (semantic and perceptual categories) bütün öğelerinin bağlı bulundukları ulamı aynı şekilde temsil etmediklerini, ancak bir ulam içerisinde mümkün olan göndergeler arasında o ulamı temsil eden en iyi örnekler bulunduğunu ileri sürdü. Buna göre, örneğin "sebze" denilince en çok akla gelen sebzenin, "kuş" denilince en çok kuşa benzediği düşünülen kuşun ulamlarını en iyi temsil ettiklerini savundu ve bu en iyi örnekleri "prototip" olarak adlandırdı. Rosch Kaliforniya Üniversitesinde (Berkeley) yaptığı araştırmalarla desteklediği bu tezini ileri sürmeden önce ulamların kendi içlerinde dizgeleri olmayan (unstructured), birbirine eşit öğelerden oluştuğu görüşü psikoloji ve dilbilime hakimdi. Bu görüşe karşıt olarak Rosch (1973) anlamsal ve algısal ulamların kendi içlerinde belirli bir dizge içerisinde bulunduklarını ve her ulamın o ulamı en iyi temsil eden bir temel öğe etrafında ulamı daha az temsil eden öğelerle çevrili olduğunu ileri sürdü.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Ocak 1999 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 1999Dilbilim Araştırmaları 1999 |
Bu eser
Dergi DOI:10.18492/dad