Diller, gerçekleşmemişlik çıkarımlarını ifade etmek için çeşitli yollar kullanır. Bitmemişlik görünüşü ya da yaklaşma ifade eden çeşitli yapılar, ilgili olayın gerçekleşmediğini birçok dilde ima ederken, Fransızca ve Türkçe gibi bazı diller, bir olaya yaklaşıldığını ancak olayın gerçekleşmediğini mantıksal düzeyde ifade etmek için özel biçimlere sahiptir. Bu çalışma, bir yüklem ile birleştiğinde, yüklem tarafından ifade edilen olayın gerçekleşmediğini bildiren Türkçe bir biçimbirim olan -(y)Ayaz’a odaklanmaktadır. Bu çalışmada, gerçekleşmemişlik çıkarımının -(y)Ayaz'ın mantıksal anlamının bir parçası olduğu savunulmakta ve bu biçimbirimi içeren tümcelerin anlamlarıının parçalarından nasıl üretildiği gösterilmektedir. Son olarak, bu biçime verdiğimiz anlamın, sözlüksel ve dilbilimsel görünüşle ilgili birleşimsel kısıtlamalara ışık tuttuğunu gösteriyoruz.
Languages have various forms of expressing implications of imminency and non-actuality. While a variety of constructions such as imperfectives, proximatives or adverbs like almost crosslinguistically imply the counterfactuality of the event in question, some languages like French and Turkish have exclusive morphemes expressing imminence while at the same time logically asserting the non-actuality of an event. This study has a particular focus on the Turkish morpheme -(y)Ayaz, which when combined with a predicate indicates that the event expressed by the predicate has not been actualized although it was close to be so. We argue that this is part of what -(y)Ayaz asserts, and provide a compositional semantics for sentences involving this morpheme. Finally, we show that our semantics sheds light on the combinatorial restrictions concerning lexical aspect and outer aspect.
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | Dilsel Yapılar (Fonoloji, Morfoloji ve Sözdizimi dahil), Sözlükbilim ve Anlambilim |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 24 Aralık 2024 |
Gönderilme Tarihi | 7 Mart 2024 |
Kabul Tarihi | 3 Eylül 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024Cilt: 35 Sayı: 2 |
Bu eser
Dergi DOI:10.18492/dad