Daha açık, şeffaf, tekrarlanabilir ve yeniden üretilebilir çalışmalar yürütmeye dikkat çeken açık bilimle ilgili tartışmalar, son yıllarda alanyazında küresel olarak görünürlük kazanmaktadır. Bu tartışmalar, dilbilim alanında da kendine yer bulmuş, fakat ülkemizde bu alanda açık bilime dair kayda değer bir alanyazın henüz oluşmamıştır. Bu doğrultuda, bu makale tekrarlama krizi, bilimsel sahtekarlık ve yayın yanlılığı gibi açık bilime zemin hazırlayan gelişmelerin güncel bir özetini sunarak, şeffaflık, tekrarlanabilirlik ve yeniden üretilebilirlik gibi ilkelerin dil araştırmalarında nasıl vücut bulabileceğini irdelemiştir. Dahası, makalede gizli esneklik ve sakıncalı araştırma uygulamaları sorunlarına dil araştırmaları özelinde odaklanılmış ve bu sorunların ciddiyetine karşı bir farkındalık oluşturmak amaçlanmıştır. Ayrıca, bu sorunlara karşı önerilmiş dört temel çözüm (ön kayıt, yeniden üretilebilir iş akışı, ön baskı ve veri/materyal paylaşımı) artı ve eksileriyle tartışılarak dil araştırmacılarının dikkatine sunulmuştur. Araştırmacıların bu çözüm önerilerini kendi alan ve koşullarını düşünerek değerlendirmeleri ve olabildiğince uygulamaları, dil araştırmalarında şeffaflık, tekrarlanabilirlik ve yeniden üretilebilirliği artırmaya katkı sağlayacaktır.
Discussions about open science, which draws attention to conducting more open, transparent, replicable, and reproducible studies, have been making an appearance in the global literature in recent years. These discussions have also found their place in linguistics, though there is no well-established literature on open science in this field in Turkey yet. Accordingly, by presenting an up-to-date summary of developments that pave the way for open science, such as the replication crisis, scientific fraud, and publication bias, this article examines how related principles such as transparency, replicability, and reproducibility can manifest themselves in linguistic research. In the article, the problems of hidden flexibility and questionable research practices are discussed within the scope of linguistic research with the aim of raising awareness about the seriousness of these problems. Four basic solutions suggested in the literature to avoid these problems (pre-registration, reproducible workflow, preprint, and data/material sharing) are presented together with their pros and cons and are brought to the language researchers' attention. It is possible to increase transparency, replicability, and reproducibility in linguistic research when researchers evaluate these proposed solutions in the literature by considering their own fields and conditions and apply them to the extent possible.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Language Studies |
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | December 31, 2021 |
Published in Issue | Year 2021 |
Bu eser
Dergi DOI:10.18492/dad