Günümüzde söylem çözümlemesi kapsamında yapılan çalışmalara genci olarak bakıldığında, çoğunun temelinde insan iletişiminin sözel yanının bulunduğu gözlenebilir. Söylem çözümlemesi içinde gelişen bir alan olan konuşma çözümlemesi, özellikle konuşma eylemi içinde bireyin aktardığı anlamların aktarılma biçimlerini, bu biçimlerin bireysel ve toplumsal değişkenlerden nasıl etkilendiğini ve içeriklerini ele alır. Grice (1975)'ın belirtmiş olduğu 'işbirliği ilkesi', yani, konuşmanın niceliği, niteliği, bağıntısı ve biçimi çerçevesinde, konuşanın ve dinleyenin ilintili olma özelliklerinin ve sezdirimlerin ön plana çıkması, Sperber ve Wilson (1986) tarafından açıklanan "Bağıntı Kuramı' çerçevesinde de bilişsel ve zihinsel süreçlerin anlamı yorumlamadaki işlevleri, söylem çözümlemesinde salt dilbilgisel ölçütlerin yeterli açıklama getirmediklerini göstermeleri açısından önem taşımaktadırlar, iletişim eylemi içinde çevresel ve bireysel söz dışı etmenlerin de katkısıyla oluşan bağlam, sözcelerin anlamsal çözümlemeleri için, sözel bağlam kadar etkinlik taşır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Ocak 1998 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 1998Dilbilim Araştırmaları 1998 |
Bu eser
Dergi DOI:10.18492/dad